Sûret-i Haktan Görünenler:
Öyle bir devirde yasiyoruz ki, ilâhî bütün hükümleri hiçe sayip nefsini ilâh edinenlerle, Allah-u Teâlâ'ya ve hükmüne karsi gelenlerle ve Deccal'den daha beter olan sapitici imamlarla, sûret-i haktan görünenlerle karsi karsiyasin.
Oysa Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Vedâ Hacc'i sirasinda hamd ve senâda bulunmus, akabinde Mesih ve Deccal'den uzun uzun söz etmis, söyle buyurmustur:
"Allah'in gönderdigi her peygamber, ümmetini onunla korkuttu. Nuh Aleyhisselâm ümmetini onunla korkuttu, ondan sonra gelen peygamberler de korkuttular.
O sizin aranizdan çikacak. Onun hali sizden gizli kalmayacak. Rabb'inizin tek gözlü olmadigi size gizli degildir. O ise sag gözü kör birisidir. Onun gözü disa firlamis üzüm danesi gibidir." (Buhârî - Müslim)
Ben de sizi korkutuyorum.
Ve fakat Deccal'in fitnesi bu kadar büyük oldugu halde, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu sapitici imamlari ondan daha beter ve ondan daha tehlikeli saymistir.
Nitekim bir diger Hadis-i serif'lerinde de söyle buyuruyorlar:
"Sizin için Deccal'den daha çok Deccal olmayanlardan korkarim.
– Onlar kimlerdir?
Saptirici imamlardir." (Ahmed bin Hanbel)
Niçin Deccal'den daha korkunç ve daha tehlikelidir bu sapitici imamlar?
Deccal'in isaretleri bellidir, dogrudan dogruya allahlik dâvâsi ile çikacak. Kâmil iman sahipleri hiçbir zaman ona aldanmaz, tuzagina düsmez.
Dikkat ederseniz ancak kâmil iman sahiplerinin aldanmayacagina isaret ediyoruz. Görülüyor ki, iman sahibi oldugunu söyleyen milyonlarca müslüman bu sapitici imamlara uydular, göre göre nasil kuyuya düserek imandan çiktilar!
Herkes hayir kazanmaya çalisiyor, birseyler yapmaya gayret ediyor, fakat öz niyetini ancak Allah-u Teâlâ bilir. Kalbinde baska muhabbet tutan bir kimsenin, agzi ile baska söz söylemesinin hiç kiymeti yok. Demek ki iman lâf isi degil.
Âyet-i kerime'de:
"De ki: 'Siz iman etmediniz, bari 'müslüman olduk' deyin." buyuruluyor. (Hucurât: 14)
Ve fakat bu sapitici imamlar olsun, âhir zaman ulemasi olsun, hepsi de sûret-i haktan göründüler, Islâm'in önderi, kurtaricisi gibi göründüler.
Saf ve temiz müslümanlar büyük kitleler halinde onlara iltihak etti ve intisap etti.
Su kadar var ki, aslinda sûret-i haktan görünen bu deccaller, bu kitleleri görünce asil hüviyetlerini ortaya koydular.
Etraflarinda kendilerine göre bir kalabalik görünce, hepsi de ayri ayri dinlerini ilân ettiler.
Kendi kurduklari dini ayakta tutabilmek için Allah-u Teâlâ'nin hükümlerini arkaya attilar, hükümsüz hâle getirmeye çalistilar.
Kendi dinlerinin icaplarini ortaya koydular ve kitleler halindeki müslümanlari hem kurduklari dine çekerek imandan ettiler, diger taraftan dünyaliklarini soydular ve yoldular.
Iste Deccal bunu yapamaz. Deccal'den beter oluslari, sûret-i haktan görünüslerinden oldu.
Böylece birçok müslümanlari hem imanlarindan soydular, aldilar, hem dünyalarini hem âhiretlerini yok ettiler.
Böylece bu sapitici imamlar Deccal'den daha beter oldular. Nefsini ilâh edinen bu imansiz imamlar bu halki kandirmaya çalistilar. Acaba Allah-u Teâlâ'yi da kandirmaya çalisacaklar mi?
Oysa Allah-u Teâlâ Hadis-i kudsî'de söyle buyuruyor:
"Âhir zamanda öyle kimseler türeyecektir ki, bunlar dinlerini dünyaliga âlet edeceklerdir. Insanlara karsi koyun postuna bürünmüs gibi yumusak ve güzel huylu görünürler. Dilleri sekerden bile tatlidir, amma kalpleri kurt gönlü gibidir.
Aziz ve Celil olan Allah-u Teâlâ (bu gibi kimseler için) söyle buyurur:
'Bunlar acaba benim sonsuz affediciligime mi güveniyorlar, yoksa bana karsi meydan mi okuyorlar? Ululugum hakki için, onlara öyle agir bir musibet verecegim ki, aralarinda bulunan yumusak baslilar sasakalacaklardir.'" (Tirmizî)
Buna da âmil olan, Islâm maskesi altinda Din-i mübin'e yaptiklari büyük tahribattir.
Nitekim onlarin sapitmasi ile yoldan sapanlarin âhirette cehenneme düstükleri zaman bu sapiticilara söyle söyleyecekleri Âyet-i kerime'de haber verilmektedir:
"Siz bize sagdan gelir, sûret-i haktan görünürdünüz." (Saffât: 2
Firavun, âhirette avanesinin önünde cehenneme gittigi gibi, bu sapitici imamlar da küfre kaydirdigi kimselerin hepsinin cehennemde öncüleridir.
Allah-u Teâlâ'nin dinini biraktilar, seytanin adimlarina uydular. Onun içindir ki bu hale düsmüslerdir. Bu hale düstükleri gibi, müslümanlari da bu hale düsürmüslerdir.
Din kuran bu sapiticilarin hepsi bu gaye için çalistilar. Gizli veya âsikâr olarak allahlik dâvâsinda bulundular.
Allah-u Teâlâ bunlarin içyüzlerini Âyet-i kerime'lerinde belirtiyordu.
Meselâ:
"Firka firka olup dinlerini parça parça edenlerle senin hiçbir ilgin yoktur. Onlarin isi Allah'a kalmistir. Sonra O, yaptiklarini kendilerine haber verecektir." (En'âm: 159)
Buyuruyordu, emir veriyordu. Fakat onlarla ilgi kuranlar bu emr-i ilâhî'yi dinlemez oldu.
Selam Olsun Hidayete Tabi Olanlara...!