Hazreti Ali Kerremellahü Veche bir elinde katran bardağı,öbür elinde bir paçavra olduğu halde sür'atle gitmekte olan Hazreti Ömer'e rastlayıp:
-Nereye böyle yâ Ömer! diye seslendi.
Hazreti ömer,elindeki bezi gösterip:
-Bu örtü yaralı bir deveden düşmüş.Yaralı olduğuna göre şimdi onu sinekler rahatsız etmektedir.Şu elimdeki katranı onun yarasına süreceğim ki,sinekler onu rahatsız etmesin,dedi.
Hazreti Ali'nin:
-Ya Ömer! senden sonraki halifelere adalete dair hiçbir şey bırakmıyacak mısın?demesi üzerine de:
-Yâ Ali! Sen ne dersin,ben şu anda o kadar ağır bir yükün altındayım ki, Dicle nehrinin köprüsü delinse de,oradan oradan geçen bir hayvanın ayağı kırılsa,Allah'ın beni hesaba çekeceğinden korkarım,dedi ve deveye yetişmek üzere yoluna devam etti.