|
Özlüyorum...Özlü_yorum..

Mecnun ruhlu insanları,
Leylayi özlüyorum…
Mecnun ruhlu dostları
özlüyorum…
Çünkü onlar alınmaz…
Darılmaz…
Kırılmaz...
İncinmez...
Rencide olmaz...
Çünkü onlar sende seni değil…
Leyla’yı mecnunu görür........
Çünkü onların karşısında…
“Mecnunluk” edebilirsin…
Taşabilir, şaşabilir, coşabilirsin!
Çünkü onlar senin iyi niyetinden
şüphe etmez…
Onlara taş atsan,
Gülümserler…
Çünkü o taş içindeki
şefkati hissederler!
Çünkü sövsen onlara,
Yine gülümserler…
Sövgünün içinde bile,
derin bir sevgi sezerler….
Ve herkes taşlarken,
gül sunuversen ellerine…
Senin güzelliğine yorar…
Kendilerini değil…
Seni gonca bilirler….
……………..
Çünkü mecnun ruhlu olmayanın karşısında hep.....
Acaba ne düşünür?
Ne hisseder?
Kırılır mı ki?
Darılır mı ki?
Yanlış anlar mı ki..........?
Diye
Düşünmek zorunda kalırsın…
Çünkü öylesi karşısında sen, sen olamazsın,
Şaşırırsın…
Tedirginlik yaşarsın…
Bu tedirginlik, seni rol yapmaya mecbur eder…
Çünkü onlar, sana kırılıp,
Üzerine bir de vebal yüklerler…
Zaten kendine yetiyordur günahın…
Onlar sebebiyle, biraz daha ağırlaşır…
Bunalırsın…
Üstelik,
bunaldığını söyleyecek olsan, o da suç olur…
…………….
Halbuki mecnun ruhlu dost öyle midir?
Yağsan!
Gürlesen!
Yıksan!
Biçsen!
Delirtsen!
(- E zaten deli (n) dir.........!)
Kendi gibi bilir…
Deli, der,
güler geçer…
Üstelik,
Ağlarken güldürür seni…
Ve derdinle dertlenip,
ağladığını duyarsın…
Yahut…
Hani Leyla’ veya mecnun' sındır da ona…
Okşasan da….
Vursan da!
leylam! Der…mecnunum der..
Tebessüm eder…
Kör değildir, görür, fakat…
Seni, hatalarınla,
aczinle birlikte sever….
Yılışık ve sırnaşık değil…
Lakin sarmaşıktır...
Sen küsmeye kalksan…
Sen suratını assan, maskaralık eder…
Seni güldürmek için “maskara olmak”,
zoruna gitmez çünkü…
Çünkü senin için vardır…
Alabildiğine onurlu,
Fakat gururdan da
bir o kadar uzaktır…
Bazen, kovsan da gitmez yanından…
“Defol! ” feryadının,
“Sarıl bana! ” demek olduğunu,
çok iyi bilir…
Gitmen gerekiyorsa tutmaz seni…
Hatta gitmen için uğraşır…
İçi yansa bile...
Senin için dayanır gidişine…
Zaten, ne kadar gitsen,
Seni içinde taşır…
Ve bazen sana bırakır seni…
Kendini de bırakıp sana,
gider bazen…
Öyle gider, öyle gider ki……..
Hasretiyle yanarsın…
Borçlu hissetmezsin kendini ona karşı…
Sen istediğin için değil,
İstediği için verir…
Ondan istemesi de güzeldir işte bu yüzden…
Çünkü bilirsin…
Verirse, cân-u gönüldendir…
Ve istese diye bakarsın…
Canını veresin gelir….
Mecnun ruhlu insanı özlüyorum…
Çünkü o…
Bir sözünle kendini değersiz zannetmez,
Bir bakışınla küçük düşmez…
Çünkü karşında büyüklük hissetmez!
İltifatınla da büyümez ki…
Zaten ululardan bir uludur…
Sever…
Çok sever…
Karşısında, kendin olarak,
rahatça durabilirsin…
Esiriyken özgür olursun…
Maske takmaya zorlamaz…
Ayıbınla, çatlağınla,
kusurunla sever seni…
Sanki cansindir ona…
Ve sanki o, sana candir…
Mecnun ruhlu insanı özlüyorum…
Çünkü Asiktir…
Nârasında
samimiyet…
Kaş çatmasında
tebessüm…
Susmasında aşk….
Gözlerinde ışık vardır….
Zaten,
O da seni özler…
Çünkü sen Leyla’sındır…
mecnundursun..
Öyleysen de,
değilsen de…
Öylesindir…
Hissedersin…
………………………..
|
|
|